TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • Français
  • español, castellano
  • gör

    Tunceli

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinin güneyinde, günümüzde Keban Baraj Gölü’nün suları altında kalan Pulur (Sakyol) Höyüğü, yöreye MÖ 5500’lerden itibaren yerleşildiğini gösterir. Yazılı tarihi MÖ 2200’lerde Subarrular ile başlayan kent; müzesi, kaleleri, inanç merkezleri, Akkoyunlulardan kalan koç-koyun-at biçimli mezar taşlarıyla keşfedilmeyi bekleyen sayısız esere ev sahipliği yapar. Tarihî eserlerinin yanında vadileri, şelaleleri, gözeleri, Tunceli'yi ziyaret edenlere görsel bir şölen sunar. Dağ keçileri başta olmak üzere karşılaşılabilecek yabani hayvanlar ise Tunceli'nin doğasını keşfetmeye çıkacak olanlara güzel sürprizler yapar.               

    Tunceli Müzesi

    Tunceli Müzesi, kentin ilk ve tek müzesi olarak 2020 yılı sonunda açıldı. Binası 1937 yılında kışla olarak inşa edilen müzede Paleolitik Çağ'dan Cumhuriyet Dönemi'ne kadar Tunceli'ye ait arkeolojik, tarihî ve kültürel değerler ziyaretçilere tanıtılıyor.

    Müze, 5800 metrekarelik kapalı alana ve 1800 metrekarelik çok amaçlı bir avluya sahip. Avluda konserler, tiyatrolar ve çeşitli etkinlikler düzenlenebiliyor. 10 bin kitaplık bir kütüphanenin yer aldığı müzede bir inanç bölümü de yer alıyor. Bu bölümde, Alevilik inancıyla ilgili bilgi panoları ve Alevilik ritüellerini temsil eden bir teşhir düzenlemesi ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. 

    Koç Biçimli Mezar Taşları

    Koç biçimli mezar taşları, özellikle Mazgirt, Pertek, Pülümür ilçelerinde bulunuyor. Akkoyunlular dönemindeki Türkmen geleneklerini günümüze taşıyan mezar taşları, üzerlerindeki mezarda yatan kişinin kimliğine dair ipucu veren figürleriyle dikkat çeker. Kılıç, at, koç gibi figürler; mezar sahibinin yiğitliğiyle tanınan bir erkek olduğuna kandil, terazi gibi figürler din adamlarına, iğne, sap, küskü, el gibi figürler ise kadınlara işaret eder. İbrik ve tepsi, cömertliği simgelerken Zülfikar (Hz. Ali’nin Kılıcı), güneş kursu gibi şekiller mezarda yatan kişinin Alevi inancında olduğuna işaret ediyor.

    Pulur (Sakyol) Höyüğü

    Keban Baraj Gölü suları altında kalan höyükte yapılan çalışmalar Tunceli tarihini MÖ 5500’lere kadar taşımış. Son Neolitik/İlk Kalkolitik dönem kültür katmanında tespit edilen buluntular dönemin yaşantısı, kültürü ve inancıyla ilgili önemli veriler sunmuştur. Tapınaklardaki insan yüzlü ocaklar da yine ilginç buluntular arasında. 

    Yeniköy Höyüğü

    Yeniköy Höyüğü, Pulur’un (Sakyol) doğusunda, Keban Baraj Gölü altında kalan Laluşağı Köyü’nün üç km kuzeyinde. Gavur Höyüğü adıyla da bilinen yerleşmede dört yapı katı kazılmıştır. İlk Tunç Çağı’na ait buluntuların ele geçtiği höyükte ele geçen işlenmemiş bakır parçaları, bölgede madencilik yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir.

    Til Höyüğü

    Mazgirt’e bağlı Kuşçu Köyü’nde bulunur, kara yolunun yaklaşık bir km güneyinde yer alır. Toprak bir yolla ulaşılan Til Höyüğü 1996 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edildi. 

    Pertek Kalesi

    Keban Barajı’nın yapılmasının ardından bir ada görünümü alan kale, Pertek ilçesinin üç km güneybatısında bulunuyor ve dokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş. Burçlarındaki tunçtan yapılmış siyah kuş heykeli Selçuklu dönemine ait bir eser. 

    Yelmaniye Cami

    Çemişgezek ilçe merkezinde, ilçeye hâkim bir tepede bulunan caminin Timur zamanında medrese olarak yaptırıldığı düşünülüyor. Caminin özenli taş işçiliği ve boyutlarıyla anıtsal bir görünümü olan girişi, geometrik bezemeli kuşaklarla çevrili. Giriş kapısının iki yanındaki sekizgen ve geometrik bezekli sütunlar, kapının açılmasıyla kendi ekseni etrafında döner. Çini ile taşın bir arada kullanıldığı göz alıcı mihrabın yanındaki minber oldukça yalındır. Cami, Selçuklu ve Osmanlı mimari tarzları arasında bir geçiş niteliğinde!

    Süleymaniye Cami

    Süleymaniye Cami, Çemişgezek ilçesinde bulunan en büyük tarihî yapı. Caminin yapım tarihi hakkında bilgi veren herhangi bir kitabe olmadığı gibi tarihi kaynaklarda da yapı hakkında bilgi bulunmuyor. Yapı; plan, malzeme ve teknik özellikleri itibariyle değerlendirildiği takdirde Büyük Selçuklular ile başlayan ve Artuklular ile devam eden bölgesel mimari tarzını yansıtıyor.

    Ergen Kilisesi

    Hozat ilçesinin Geçimli Köyü’nde bulunan Ergen Kilisesi’nin yaklaşık 1300 yıl önce inşa edildiği düşünülüyor. Bölgedeki diğer kiliselere göre daha büyük olan kilisenin tavanı çökmüş ancak duvarları sağlam.

    Bölgedeki geleneksel taş işçiliğinin detaylarını en iyi şekilde yansıtan kilise, bir dönem define avcıları tarafından hasar görse de varlığını sürdürüyor. 

    Uzun Hasan Türbesi

    Çemişgezek ilçesinin girişinde bulunan türbe, 1572 yılında inşa edilmiş. Türbe, 15. yüzyılda bölgeye hükmeden ve son derece geniş sınırlara ulaşmış Akkoyunlular’ın en tanınan hükümdarı olan Uzun Hasan adına yaptırılmış fakat içerisindeki sandukanın Uzun Hasan’a ait olduğu bilgisi kanıtlanabilmiş değil. 

    Hamam-ı Atik (Eski Hamam)

    Çemişgezek ilçe merkezinde bulunan yapının 15. yüzyılda Akkoyunlular döneminde yaptırıldığı düşünülüyor. 

    Yeni Hamam

    Yeni Hamam, Çemişgezek ilçesinde 1701-1702 yıllarında yaptırılmış. Giriş kapısının yan yüzlerindeki taş işçiliği, bölge mimarisine ait özellikler gösterir.                                                 

    Sivdin Köprüsü

    Çemişgezek’teki Sivdin Mahallesi’nde bulunan köprünün 12. veya 13. yüzyılda Selçuklular döneminde inşa edildiği düşünülüyor. İki kaya üzerine oturtularak yapılan köprünün kemer açıklığı 11m, sudan yüksekliği ise 6,5 metre.

    Aşağı Köprü (Tahar Köprüsü)

    Aşağı Köprü, Yusuf Ziya Paşa Köprüsü adıyla da bilinir. Çemişgezek ilçesine üç km mesafede, Tahar Çayı üzerine 1807-1808 yıllarına inşa edilmiş bir son dönem Osmanlı eseridir. Köprü 29 metre uzunluğunda, 4,35 metre genişliğinde, tek gözlü ve sivri kemerli. Özellikle Bosna-Hersek’teki Mostar Köprüsü’ne olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.

    Kale Köyü Kalesi

    Mazgirt ilçesindeki Kale Köyü’nde yer alıyor. MÖ 9. yüzyılda yapılmış olan kalenin sur duvarları kısmen günümüze ulaşmış. Çivi yazılarının büyük bölümü ise varlığını koruyor. Kalenin eteklerinde bir de kilise yer alıyor. 

    Mazgirt Kalesi

    Mazgirt ilçesindeki kalenin, MÖ 9.yüzyılda Urartu Kralı 2. Rusas döneminde yaptırıldığı düşünülüyor. Kayalar ve moloz taşlardan yararlanılarak yapılan kaleye giriş bir mağaradan sağlanıyor. 

    Ferruh Şad Bey Türbesi

    1550-1551 yıllarında Emir Ferruh Şad Bey tarafından inşa ettirilen türbe, Çemişgezek ilçesindeki Ulukale Köyü’nde bulunuyor.

    Gölbağı Kilisesi

    Gölbağı Kilisesi, Mazgirt ilçesinde, Kesme ve moloz taş karışımı bir yapı. Oldukça eski bir yerleşim yeri olan ilçede bulunan kilisenin hangi yıllarda inşa edildiği bilinmemektedir. 

    Meydan Çeşmesi

    Çemişgezek’teki Ulukale Köyü’nde bulunan çeşme, 16. yüzyıl sonları ile 17. yüzyılın başlarına tarihlendiriliyor. 

    Bağın Kalesi

    Mazgirt ilçe merkezinin doğusunda, Dedebağ Köyü sınırları içerisinde bulunan kale, Peri Suyu’nun kenarında bir tepe üzerinde kurulmuş. Kalenin kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte Urartular döneminde, MÖ 9. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. 

    Elti Hatun Cami ve Türbesi

    Mazgirt’teki İslam Mahallesi'nde bulunan cami ve türbenin 1252 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kız kardeşi Elti Hatun adına yaptırıldığı anlaşılıyor. Türbe, kümbet tarzında inşa edilmiş bir yapı. 

    Derun-i Hisar (Sağman) Kalesi

    Pertek ilçesindeki Sağman Köyü’nde bulunan kalenin kimler tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmiyor. Hâkim bir tepe üzerinde bulunan tarihî kalenin yuvarlak burçlarından biri günümüze ulaşmış.

    Sağman Cami

    Pertek’e 20 km uzaklıkta bulunan Sağman Köyü’ndeki caminin 1555’te yaptırıldığı düşünülüyor. Renkli taşlardan yapılmış taç kapıdan dörtgen planlı ve kubbeli ana mekâna girilen caminin minaresine cami dışından çıkılıyor. Yanında altıgen planlı türbe bulunan cami, giriş kapısındaki oyma işçiliği ile dikkati çekiyor. 

    Sungur Bey Cami

    Cami, ilk olarak Pertek Kalesi’nin eteklerinde Murat Irmağı'nın kıyısında 1569 yılında inşa edilmiş, ancak Keban Barajı yapılmadan önce taşları numaralandırılarak Pertek ilçe merkezine birebir taşınmış ve yeniden monte edilmiştir. Taç kapı ve mihrabın taş işçiliği son derece hayranlık uyandırıcı. Özellikle süsleme tekniği ile dikkati çeken cami, Türk mimari tarzının ve süsleme sanatının öne çıkan örneklerinden biri. 

    Çelebi Ağa Cami

    Pertek ilçesindeki cami, 1570 yılında bölgenin ileri gelenlerinden Çelebi Ali tarafından yaptırılmış. Cami, Keban Barajı’nın yapımı nedeniyle Pertek ilçe merkezine taşınmış. 

    Hatun Köprüsü

    Hatun Köprüsü, Hanım Köprüsü olarak da bilinir. Pülümür ilçe merkezine üç km mesafede bulunan köprünün tarihi yol güzergahları üzerinde olduğu biliniyor. 

    Gelin Odaları Mağaraları

    Mağaralar, Pülümür ilçe merkezine üç km mesafede bulunan, Urartular döneminde yapıldığı düşünülen, kayaya oyulmuş derin odalardır. İçerisinde zindan olarak kullanıldığı düşünülen odaların yanı sıra bugün Hanım Köprüsü’nün bulunduğu noktaya çıkan bir geçit de var. 

    İn Delikleri (Derviş Hücreleri)

    İn Delikleri, Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tahar Çayı Vadisi’nin yakalarına oyulmuş 20 civarında odadan oluşur. Ne amaçla ve kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen tarihî oyuklar, üç kat hâlinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencerelerden oluşur. Sarnıçların ve kayalara oyularak inşa edilmiş merdivenlerin bulunduğu İn Delikleri, Derviş Hücreleri olarak da bilinir. 

    Anafatma Ziyareti

    Mekan, Alevi inancında kutsal yerlerden biridir ve Munzur Vadisi içerisinde yer alır. Her yıl on binlerce kişinin,  daha çok kadınların gelip dileklerde bulunduğu alan, adını Alevilik inancında bolluk ve bereketi simgeleyen Hz. Fatma’dan alır. Hz. Fatma; Hz. Muhammed’in kızı, Hz. Ali’nin eşi ve Kerbela’da öldürülen Hz. Hüseyin’in annesi olarak Alevilik inancında önemli bir yere sahiptir. 

    Gole Çeto Ziyareti

    Tunceli kent merkezinde Munzur ve Pülümür çaylarının birleştiği noktada bulunan mekân, Alevi inancının kutsal yerlerindendir.